Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 5. Bölüm
ALINTIDIR
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 5. Bölüm! ( 30 Y., Konya / Türkiye)
Aradan birkaç gün geçmişti. Özge ile beraber işe gidip gelmeye devam ediyordum. Bana karşı takındığı soğuk ve mesafeli tavrı bırakmış yeniden sıcak ve ilgili davranıyordu. Aramızdaki bu ilişkinin annesi tarafından öğrenilmesinden korktuğum için evin içinde birbirimize çok resmi davranıyorduk. Karımla birkaç gündür sikişmemiştim. İlk başlardaki azgınlığım ve isteğim şimdi yoktu. Ama karımın bundan şikâyeti yoktu. Her gece çıplak göğsüme başını koyup uyuyordu.
Haftasonu karımı ve kızları alıp gezmeye çıktım. Karım böyle şeylere alışık değildi. Amcaoğluyla evliliğinde hep kapı arkasında kalmış, gezi, tatil gibi şeyleri bilmeyen biriydi. Şimdiyse daha ilk haftadan başka bir hayata merhaba demişti. Bundan en fazla kızlar faydalanıyordu. Beraber Lunaparka gittik. Yemek yedik. Karımın çekingen halini atmasını istiyordum. Kızlarının neşeli halini görünce, “Kızlarım sayende biraz neşelendi. Önceden böyle şeyleri bilmezlerdi. Bir de babaları ölünce iyice içlerine kapanmışlardı!” dedi. O sırada kol kola yürüyorduk. Üzerindeki uzun siyah pardesünün altındaki tombul memeleri koluma değdikçe sikimin sertleştiğini hissettim.
Ardından bir alışveriş merkezine gittik. Kızlara ve karıma birşeyler almak istiyordum. Önce kızlara istedikleri giysilerden aldım. Epey birşeyler beğendiler. Karım kızlarına sürekli çıkışıyordu bu kadar çok şey istedikleri için. Hatta bir ara, “Babanıza karşı saygılı olun!” dedi. Kızlarının bana ‘Baba’ demelerini istiyordu. Bu çok hoşuma gitmişti. Karım bana karşı büyük bir sevgi besliyordu. Her ne kadar kızını siksem de karımın yeri başkaydı.
Daha sonra karım için bir mağazaya girdik. Ona güzel ve seksi şeyler almak istiyordum. Birkaç etek, gömlek, bluz aldım. Başına örtmesi için renkli, şık türbanlardan aldım ve son olarak bir ayakkabı mağazasından iki çift yüksek topuklu ayakkabı. Karım bunlarla yürümekte zorlanıyordu, ama ben, “Alışırsın!” dedim. Özge ve Esra’yı unutmamış, onlara da birşeyler almıştık.
Akşam eve gelince karımdan aldığım giysilerden giymesini istedim. Koyu krem renkli eteği giyince çok güzel oldu. Etek kalçalarını ve götünü sıkıyordu, yürürken kalçaları belli oluyor, götü bir sağa bir sola sallanıp duruyordu. Ardından üzerine beyaz bir bluz giydi. Bluzun altından sutyeni belli oluyordu. Vücuduna yapışmış gibiydi, hafif göbeğini ve memelerini belli ediyordu, kollarını sıkıca sarmıştı. Başına eteğiyle aynı renk türbanını bağladı. Daha sonra aldığım ayakkabıyı da giymesini istedim. Alışması için evin içinde giysin istiyordum. Siyah renkli ayakkabıyı giyince boyu bir anda uzamış ve bana çok seksi gelmişti. Özge ve Esra annelerinin bu halini çok sevmişlerdi. Ama Özge’nin annesine kıskançlıkla ve bana kinle baktığını görüyordum.
Gece olunca karımla yatak odamıza çekildik. Karım soyunmaya başlamıştı ki, “Hayır, soyunma!” dedim. Onu yatağa oturttum ve yanaklarından öpmeye başladım. Dudaklarını emiyordum. Ellerini sırtımda gezdiriyordu. Onu yatağa uzandırdım, bluzunun üzerinden memelerini okşamaya başladım, elimi bluzun altından içeri sokup karnını, göbeğini okşuyordum. Bluzunu iyice yukarı sıyırınca sutyeni açığa çıktı. Memelerini öpüyor, emiyordum. Dilim göbeğinde, karnında dolaştıkça karım gıdıklanıyor gibiydi. Başımı okşuyordu. Elimi sırtının altından soktum ve altta kalan sutyeninin kopçasını açtım. Sutyeni çekip çıkarınca memeleri ortaya çıktı, bir anda uçlarını emmeye başladım. Dilim meme uçlarına değdikçe, karım hafif hafif inliyordu. Elimi eteğinin içinde soktum. Kalçalarını avuçlayıp, sıkmaya başlamıştım, elimi yavaş yavaş kasıklarına yaklaştırdıkça, karımın inlemeleri çoğaldı.
Bu kez içine paçalı külot giymemişti. Kendisine fantezi çamaşırlarından almak istemiştim bugün, ama yanımızda kızlar vardı. Külotun üzerinden amına baskı yapıyor, parmağımı içine sokuyordum. Karım başını sağa sola çevirip duruyordu bu ara, gözleri kapalı hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Külotun kenarlarından tutarak aşağı sıyırdım, dizlerine kadar indirip elimi amına attım. Evlendikten sonra amını traş etmemişti, bir haftalık kıllar amını okşadıkça elime batıyordu. Kalçalarındaki tüyleri de elime geliyordu aynı zamanda. Ama bütün bunlar benim azgınlığımı azaltmıyordu. Parmaklarımı amına sokup yarak gibi kullanmaya başladım. Parmaklarım amına hızlı hızlı girip çıktıkça, karım başımı iki eliyle sıkıca okşuyor, daha fazla inliyordu. Meme uçları sertleşmiş ve şişmiş, iri birer zeytin tanesi gibi olmuştu. Onları ısırırken müthiş zevk alıyordum.
Şimdi memelerini emmeyi bırakmış, sadece parmaklarımla onu sikerken sürekli inliyor, göğsü hızlı hızlı inip kalkıyordu. Ağzının içine diğer elimin başparmağını sokunca emmeye başladı. Parmağımı aç bir bebeğin biberonunu emmesi gibi deli gibi emiyordu. Memelerine yeniden yumuldum. Emdikçe meme uçları şişiyordu, karım artık delirmiş gibiydi; ağzının içindeki parmağımı vakum gibi çekiyordu, amındaki parmaklarım vıcık vıcık olmuştu, inlemeleri, nefes alışları çoğaldı. Ve sonunda kendinden geçip bayılır gibi olduğu zaman boşaldığını anladım. Bir süre başımı karnının üzerine koyup uyudum. Karnının içindeki guruldamaları duyabiliyordum. Başımı sürekli okşuyordu. Hafifçe doğruldum. Yüzüne baktığım zaman aldığı zevkten mi, yoksa mutluluktan mı bilmiyorum, gözlerinin kenarlarından yaşlar süzülüyordu. Onları emdim. Hafif tuzlu gözyaşları tüylü yanaklarından akıyordu. Dudaklarını emmeye ve öpmeye başladım.
Bu süre boyunca ne gariptir ki, yarağımda bir hareket olmamış ve kalkmamıştı. Üzerimdekileri çıkarıp çıplak kaldım. Karımın başındaki türbanını açtım, saçlarını kokluyor, okşuyordum. Karımın gözlerinde bana olan aşkını görebiliyordum. Karım o sırada inik yarağımı görünce, “Senin hoşuna gitmedi mi yoksa?” dedi. “Hayır, çok sevdim, ama nedendir bilmiyorum yarağım kalkmadı!” dedim.
Karım yatakta hafifçe doğrularak başını yarağımın kenarına getirdi ve ben bir şey demeden ağzını açıp yarağımı emmeye başladı. Dudaklarıyla yoğun bir şekilde emdikçe yarağım sertleşmeye başladı. Ucuna dili değdikçe çok hoşuma gidiyordu. O sırada ben de elimle eteğinin altından götünün yanaklarını, kalçalarını okşuyordum. Elim götünün arasında dolaştıkça aklıma Özge’nin (Annemi götünden sikiyor musun?) sorusu geliyordu. Aslında çok istediğim bir şeydi bu. Ama karımın vereceği tepk**en çekiniyordum. Biraz daha sabretmem gerekiyordu.
Kafamda bunları düşünürken karım yarağımı iştahla emmeye, yalamaya devam ediyordu ve yarağım sertleşmiş ve kalkmıştı. Artık amına girmek için tutuşuyordum. Başını tutup çektim ve yatağa sırt üstü uzandırdım. Külotu dizlerinden ayağına inmişti, onu çabucak çıkardım. Eteğinin düğmesini ve fermuarını alttan açtım ve bacaklarından çıkardım. Dizlerine kadar gelen ten rengi çorabı ve ayağında topukluları vardı halen. Onları çıkarmak istemiyor, ayağında topuklu varken sikmek istiyordum.
Belinin altına yastık koyarak bacaklarını omzuma attım. Yarağımı amına tek hamlede sokup, belini tutarak amında gidip gelmeye başladım. Gittikçe hızlanmaya başladım ve kasıklarıma çarpan kalçalarından sesler yükselmeye başladı. Terli vücutlarımız birbirine değdikçe çıkan sesler odada yankılanıyordu. Karım da sallanan memelerini iki eliyle tutmuş, gözlerini kapatmış inliyordu. Bense amında çalışmaya devam ediyordum. Başımın her iki yanında tavana dikilmiş bacakları omuzlarıma çarpıyordu, topuklu ayakkabı takıntım vardı ve şimdi bunu gerçekleştiriyordum.
Bacaklarını omuzlarımdan alıp ileriye doğru ittim. Bu şekilde gidip gelmeye başladım. Yarağım oldukça sulanmış amına girip çıkarken sesler çıkarıyordu. Ancak bu pozisyonda da istediğim zevki alamıyordum. Amından çıktım; yatakta sırt üstü yatmaya devam ederken bacaklarını havaya kaldırarak kendine doğru çekmesini istedim. Karımın vücudu lastikten yapılmış gibi altımda iki büklüm oldu, onu kendime doğru çekerek götünü iyice havaya kaldırdım. Elleriyle belinden tutmuş, topuklu ayakkabıları başının üzerinde başıyla aynı hizaya gelmişti.
Amı bir şeftali gibiydi, sanki ikiye yarılmıştı. Ellerimle yataktan destek aldım, ayakuçlarıma basıyordum, şınav çekiyormuş gibiydim sanki. Yarağımı yavaş yavaş amına soktum ve aynen şınav çekiyor gibi karımın üzerinde eğilip kalkmaya başladım. Karım altımda sürekli inliyordu. Önce yavaş yavaş girip çıkarken giderek hızlandım. Her yarak darbemde karım alta doğru düşüyor, ardından tekrar kalkıyordu. Sanki belinin altında bir yay varmış gibiydi. “Ah, yavaş, çocuklar, ah, ımm, çocuklar uyanacak, uh!” diye diye yine çocukların duymasını dert edinmişti. Altımda sikilirken kafası çocuklarındaydı.
Karımın bu sözleri beni yavaşlatmak yerine hırslandırdı ve sinirlendirdi. Bu sefer daha büyük bir güçle amına girip çıkmaya başladım. İnlemeleri daha yüksek sesle çıkıyordu şimdi. Ancak bu pozisyonda çok enerji harcıyordum. Artık daha fazla devam edecek mecalim kalmamıştı. Daha da hızlanıp bir anda amına patladım. Bir süre daha amına girip çıktım.
Yarağımı çıkardığım zaman döllerim kasıklarına, yatağa akıyordu. Karımı tutup doğrulttum. Belini, omuzlarını tutuyordu. Yarağım amının suları ve döllerimle kaplıydı. “Ah, belimi kırdın, ay, çocuklar uyanmamıştır umarım!” diyordu. Sırt üstü uzanıp ellerimi başımın altına koydum. Bir süre sonra ayağındaki ayakkabıları ve çoraplarını çıkardı. Geceliğini ve külotunu giyinip göğsüme uzandı. Göğsümü öperken, “İyi ki varsın. Seni çok seviyorum!” dedi. Ona sarıldım. Bir süre sonra ikimiz de uykuya dalmıştık.
Ertesi gün işyerinde, akşam elemanlar çıkınca, ben yine Özge ile yalnız kaldım. Aradan zaman geçmiş, ama onu yeniden sikmemiştim. Özge bu duruma sitem ediyor gibiydi. Hele dün annesine hediyeler, elbiseler almam onu çok kızdırmıştı. Bütün gün bana surat yapmıştı.
Dükkânın kapısını içeriden kilitledim. Yanına geldim, bana yüz vermiyordu. “Hadi içeri gel!” dedim, ama oralı olmuyordu. Bütün ricalarımı geri çevirince, mecburen onu kolundan tutup kaldırdım ve yazıhaneme soktum. Bir anda dudaklarına yumuldum. Özge direnir gibi oldu, ama sonunda yelkenleri suya indirdi. Ayakta durmuş adeta dudaklarını kanatırcasına emiyordum. Annesinin yerine kızını sikmek için yanıyordum. Ellerimi memelerinde, kalçalarında gezdirdim. Yarağım kazık gibi oldu. Götünü avuçlayıp bastırdım. Özge inlemeye başladı.
Eteğinin içine elimi sokup kalçalarını, götünü avuçladım. Derken bir sürprizle karşılaştım. Özge içine tanga külot giymişti. Çok şaşırdım, “Sen böyle şeyler giyer miydin?” dedim. Gözlerime bakıp, “Senin için giyiniyorum, ama sen farkında değilsin!” dedi. Ellerim göt yanaklarında, dudaklarını, dilini deli gibi emerken artık daha fazla bekleyemeyeceğimi anladım. Soyundum ve çıplak kaldım.
Onu masaya domalttım, eteğini yukarı sıyırıp, tangasını çıkartmadan kenara çekip, yarağımı götüne sokmaya başladım. Göt deliği geçen sefer olduğu gibi dar değildi ve daha rahat girmişti yarağım. Yarağım yarısına kadar girmişti ve Özge, “Ahh, ımm, ahh, uhh!” sesleri çıkartmaya başlamış, başını sağa sola sallıyordu. Gittikçe hızlandım. Özge geçen sefer acı çekerken, şimdi müthiş zevk alıyordu. Onunla beraber ben de zevkin doruklarındaydım. Kalçalarından sıkıca tutmuştum, Özge götünü yarağıma doğru bastırıyordu. Yarağımın göt deliğine gittikçe daha çok girdiğini görüyordum. Özgenin götü neredeyse yarağımı köküne kadar alacaktı. Yazıhanenin içi zevkten çıkardığımız seslerle dolmuştu. O esnada telefonum çaldı. Telefon masanın üzerindeydi ve karım arıyordu. Cevap vermedim. Çalan telefon Özge’yi telaşlandırmıştı.
Biraz sonra telefon tekrar çaldı. Çalan telefon sinirimi bozmuştu. Özge’de, “Gidelim artık, sonra yaparız!” demeye başlamıştı. Asabım bozuldu. Götünden yarağımı çıkarınca, yine geçen seferdeki gibi bir ‘Zort’ sesi geldi Özge’nin götünden. Mendille yarağımı sildim. Bu işin bukadarla kalmasını istemiyordum. Özge’yi önümde omuzlarından bastırarak çömelttim. Yarağımla kafası aynı hizaya gelince, ben birşey demeden Özge yarağımı ağzına aldı. Attığı dil darbeleri beni havalara uçuruyordu. Başını sıkıca tuttum, sanki ağzının içinde ikinci bir am varmış gibiydi. Özge başını ileri geri oynatarak yarağımı emdikçe boşalmaya yaklaşmıştım. Başını arkadan sıkıca tuttum ve yarağımı ağzının derinliklerine sokmaya başladım. Sanki ağzını sikiyor gibiydim. Yarağım köküne kadar boğazına girip çıktıkça Özge kendini kurtarmaya çalışıyordu ama nafile. Kasıklarım Özge’nin yüzünde patlıyordu. Dişleri yarağıma değdikçe acı çekiyordum ama bu bana engel olmuyordu.
En sonunda deli gibi ağzının içine patladım. Döllerim ağzının içini doldurmuş, dudaklarının kenarından akıyordu. Çenesine, türbanına bulaşmıştı. Yarağımı yavaşça çıkarınca Özge öğürmeye başladı. Yerden kalkarak lavaboya koştu. İçerde kustuğunu duyuyordum. O sırada ben de yarağımı mendille temizledim ve giyindim. Özge içeri girince sinirle gelip suratıma okkalı bir tokat attı. Bense hiç cevap veya karşılık vermedim.
Hiç bir şey demeden üzerini toparladı, eşyalarını aldı. Beraber arabaya binip evin yolunu tuttuk. Arabada kendisine, “O tangayı nereden aldın?” diye sordum. Soruma anca birkaç dakika sonra cevap verip, “Annemin! Babam almıştı ona!” deyince çok şaşırdım…
Devam edecek…
ALINTIDIR