Karımla Çapkınlıklarımız (6)
WELCOME TO THE HOTEL CALIFORNIA
Sabah çok erken, motorun sesiyle uyandık. Kaptan bağırıp çağırıyor, birşeyler söylüyordu devamlı. Gerine gerine uyandım. Pelin de uyanmıştı ve çok mutlu görünüyordu. Eğilip öptüm onu. O da beni şimdiye kadar hiç olmadığı kadar şehvetle öptü. Balayımızda bile alamamışım böyle bir öpücük ondan. Dün yaşadıklarımızı konuşma gereği duymadık bile. O da ben de mutluyduk zaten. Ben şortu geçirip dışarı çıktım. Biraz sert bir rüzgar vardı ve yelkenler açık süzülüyorduk. Leo etrafta dolaşıyor çalışıyordu ama suratı asık gibiydi biraz. Bir hayli zorlanıyordu yürürken. Ben 10 dakika falan yemiştim en çok ama yetmişti bile. Anlaşılan dün gece çok kötü sikmişti bizden sonra çocuğu. 2 -3 saate kadar varacağımızı söyledi Kaptan. Keyfi yerinde gözüküyordu. Belli ki artık doyuma ulaşmıştı iyice. Sabahın o saatinde içiyordu içkisini gene dümen başında. Kamaraya inip Pelinle konuştum. Üzüldü biraz oğlanın durumuna. Ben onun da rızası olduğunu söylüyordum. Dün çok mutlu görünüyordu Kaptan onu okşarken. Bir ara seslendi Leo’ya. Elinde kahvaltılık birşeyler ile hemen geldi serseri içeri girip. Kolundan tutup üstüne çekti Pelin onu. Çırılçıplaktı yatakta. Oğlan üstüne uzanıp dudaklarına yumuldu hemen. Sonra korkuyla başını kaldırıp Kaptan dedi. Kalkmak istedi. Pelin gülerek bacaklarını sardı beline. “ Dur gitme ya. Burak halleder onu. Kal sen benimle “ diyordu ama anlamıyordu o. Kaptan dedi sonra gene ve yunanca birşeyler söyledi yüzünü ekşitip. Elini kıçına götürdü ve 2 işareti yaptı. Anlaşılan 2 posta anca doyurmuştu azgın köpeği ve perişan etmişti çocuğu. Kalktım ben yataktan. Pelin çok istiyordu. Çıkıp kaptanın yanına gittim.
Biraz konuştum ve Leo’nun karımı sikmesi için izin istedim ondan mahçup bir şekilde. Kahkaha attı duyunca. “ Tamam zaten dün çok acıdı canı. Eğlenmek biraz no problem. Sen yardım edersin. “ derken ne yapacağımı anlatıyordu. Çok birşey yoktu zaten. Arada sırada yelkenleri çeviriyordum o kadar. İçeriden sesler de fena gelmiyordu. Anlaşılan iyi teselli ediyordu çocuğu benimki. 1 saat kadar sonra yunanca birşeyler söyleyip çıktığında yüzü gülüyordu artık Leo’nun. İçeri girdiğimde Pelin de gülümsüyordu. Dudaklarından döl akıyordu. Hemen öptüm onu
– Sabah sabah yemeden duramadın di mi azgın orospu. Nasıldı bari
– Hahaha kıskanma hayatım, ne yapayım çok tatlı çocuk. Salak oğlan, götü çok fena dağılmış ama. Kaptan rahat bıraktı mı seni ?
– Sorma doymuş artık belli ki. Zaten dalgalı deniz çok. Hiç çıkmayalım biz dışarı. Sağı solu belli olmaz o manyağın. Seni de götünden sikmeye falan kalkar alamam da elinden
– Aman yok yaa. Hiç işim olmaz. Biliyor musun Leo da istedi az önce. Parmağını bile soktu ama olmaz dedim. Kaptanı azdırmaktan çekindim ben de açıkçası. Ben az önce doyurdum karnımı. Birşeyler ye sen de hadi
– Gittiğimiz yerde biri oranı da açar bence hayatım. Tam bir swinger klübü anladığım kadarıyla.
– Evet ya çok belli. Duymuştum böyle adaların olduğunu. Zaten Stavris te ona benzer konuştu.
– Di mi hahaha. Ya onun için geldik kaptanla Leo’ya nasip olduk bak görüyor musun ?
– Sen onu bırak ta ucuz bir yer değildir orası. Ne yapacağız ? Kart falan kullanamayız herhalde.
– Deli misin kesin gidiyordur raporlar bizimkilere. Bir gidelim de vardır çaresi
Pelin uyudu sonra biraz. Leo’nun uyarmasıyla çantalarımızı hazırladık. Pelin kısacık bir şort ve göbeğini açıkta bırakan, askılı bir tişört geçirmişti üstüne. Dolgun memeleri belli oluyordu ve sütyen kullanmadığı için uçları çıkmıştı iyice. Ben de şık bir şort ve tişört giydim. Bavuldaki en pahalı markaları giymiştik kabul edilebilmek için. Dışarı çıkarken tekne de iskeleye yanaşıyordu. Ufak bir adaydı. Çok güzel bir kumsalı olan büyükçe bir koyun hemen üstünde otel vardı. Başka da bina falan gözükmuyordu. Tekneden ayrılırken Leo’yla uzun uzun öpüştü Pelin. Kaptan çoktan atlamıştı tekneden. Leo da bavulları çıkarmış koymuştu dışarı. Otelden birileri gelip bavullarımızı aldı ve bizi içeri götürdü.
Etrafta pek kimse yoktu ama tek tük görebildiğimiz herkes çırılçıplaktı. Müdürün odasına girdiğimizde Kaptanla kahkaha atıyorlardı beraber. İngilizce konuştuk müdürle. 45 yaşlarında ufak tefek, çok kibar ve neşeli biriydi. Normalde yer olmadığını, ama Kaptanı kırmak istemediğini söyledi. Kaç gün düşünüyorduk ? 3 gün sorun olmazdı evet. En çok odayı değiştirmek zorunda kalabilirmişiz. Otelin kurallarını konuştu sonra. En önemli kural kesinlikle cep telefonu, tablet, laptop gibi şeylerin yasak olmasıydı. Telefon ihtiyacı olursa otel sağlıyordu bunu. Verdik telefonlarımızı biz de. Bizimkiler çok yazar diye hayatta aramazdı zaten. Gün içinde kontrol etsek yeterliydi. Dğer kural ise otelin büyük bir kısmında giyinik dolaşmak pek hoş karşılanmıyordu. Bazı kısımlarda ise kesin olarak yasaktı. Müdür Türk olduğumuzu duyunca biraz mırın kırın etmiş ancak Kostas uyumlu olduğumuzu söyleyerek kafalamıştı onu sanırım. Ödemeyi nasıl yapacaktık peki ? 3 gün için herşey dahil 2 kişi 6500 euro deyince bir yutkundum haliyle. Kredi kartı karşılardı sorun değildi ama acaba derken müdür rahatlattı bizi. Kart ekstresinde Atina’da bir turizm şirketinin göründüğünü, gizliliğin en önemli prensipleri olduğunu, rahat etmemizi söyledi. Ayrıca otelde başka Türk de olmadığını ve rezervasyon da yapılmadığını söylerken artık vermiştik kararımızı. Kaptan ayrılırken gene sikmek istiyordu Pelini. Kendine çekiyordu kıçını sıkarak. Öyle bir öpüşüyorlarddı ki siki kalkmıştı iyice. Ayrıldık zar zor. Ben bir 200 euro tokaladım kaptana herşey için teşekkür ettim ve kimseye bizi anlatmamasını rica ettim. Giderken o alacaktı bizi zaten gene.
Girişimiz yapıldı ve bizi odamıza çok sempatik bir genç kız çıkardı. 2 katlı 10 kadar bina vardı. Her binada da 4 oda. Odalar büyük, genişti. Yatak herhalde 4 kişiyi rahat alacak kadar büyüktü. Kocaman bir jakuzi vardı banyoda. Oda rahatça dinlenmekten çok rahatça seks yapılması için düzenlenmişti sanki. Odamızı gösteren kız adının Poli olduğunu söyleyerek bir broşür verdi ve okumamızı, sorularımızı cevaplayacağını söyledi. Buna göre plaja mayo ile girmek yasaktı. Animatör eğlencelerinin çoğu da çıplakken yapılıyordu. Otelde sadece belli bölümlerde sex yapmak yasaktı. Lobi, restoran ve birkaç yer sadece. Bilekliklerimiz aynı zamanda cinsel zevklerimizi belli ediyordu. Nasıl bir yere geldik biz diye bakındım Pelin’e. “ aşkım konuş şu kızla ya öğrenelim herşeyi. Basit bir swinger klubünden fazlası var burada sanırım. Baksana otel görevlilerinde kırmızı yaka kartı varsa her türlü zevkinize hazırdır diyor “ derken Pelin de kızı koltuğa oturtup muhabbete başladı. Kızda da yaka kartı kırmızıydı. Pelin’in ingilizcesi çok iyiydi. Ayrıca Almanca da biliyordu
– Canım biz çok yeniyiz. İlk defa geldik buraya ve hatta ilk defa böyle birşey deniyoruz. Yardımcı ol bize sen lütfen
– Ne demek hanımfendi tabii. Ne merak ediyorsanız, ne istiyorsanız biz bütün otel sizin için varız
– Şimdi burası genelde swinger çiftlerin kaldığı bir yer anladığımız kadarıyla. Ve aynı zamanda da nudist değil mi ?
– Evet swinger misafirlerimiz var. Çoğunlukla öyle oluyor ama sırf o değil. Size nasıl anlatsam ki. Burada herşey serbesttir. Otel olarak demiyorum. Misafirlerimiz de o düşüncededir. Yani plaja indiğinizde biri yanınıza gelip sevişmek isteyebilir. Bu biri kadın da olabilir erkek de. Sizi de tercih edebilir eşinizi de. Siz de aynı şekilde tabii.
– Yani siz burada resmen bulduğunuzu götürüyorsunuz öyle mi ? Kanunen falan sakıncası yok mu ? Basılmayalım kız ne biçim otel burası ?
– Hahaha yok yok otel sahipleri gizlidir. Yani biz bile bilmiyoruz kim olduğunu ama burası onlara ait. Yani satın almışlar zamanında bu adayı. O yüzden öyle şeyler hiç düşünmeyin hanımefendi.
– Peki anladım. Mesela kırmızı yaka kartlı çalışanlar diyor
– Evet evet. Mesela ben. İşim tamamen sizinle ilgilenmek. Eğer eşinizin veya sizin canı istiyorsa hemen, hiç sorun değil ( gömleğini açmaya başlamıştı bunu söylerken )
– Haha yok hayatım. Biz eşimle erkekleri tercih ediyoruz genelde. İkimiz de yani. ( Bana baktılar gülerek ve ben biraz utanarak gözlerimi devirdim )
– Çok güzel o zaman otelimizin tadını güzel çıkartırsınız siz. Yalnız misafirlerimiz arasında pek sohbet olmadığı konusunda ve red edilmenin pek hoş karşılanmadığı hakkında sizi uyarmam gerek. Yani geçmişte özellikle çift gelen misafirlerimiz için bu sorun olmuştu.
– Konuşma bile olmuyor direk yatak yani
– Öyle gibi evet. Tabii ki istemediğinizi belirtebilirsiniz. Zaten bilekliklerinizi vereceğim şimdi. Size de ona göre yaklaşırlar. Plajımız otel dışına da açıktır ama çok seçiciyiz gelenler konusunda. Otel dışından olanlara karşı davranışınızı siz bilirsiniz. Ama otel müşterileri arasında özellikle akşamları ve sürekli red olursa bu çok hoş karşılanmaz.
– Tamam canım. Uyumlu ve libidosu yüksek bir çiftiz biz merak etme
– Harikasınız. Şimdi cinsel zevkinize göre bileklik vereyim
Burada kapsamlı bir anket yaptı ikimize de. Ve sonunda bana üzerinde ağaçkakan amblemi olan pembe bir bileklik düşerken Pelin de biraz kalınca kırmızı bir bileklik taktı. Poli telefon etti odadan ve 10 dakika kadar sonra kısa bir şort ve atlet giymiş, 1.90 boylarında, sarışın, 25 yaşlarında, çok sportif, iri yarı bir genç yanımıza gelirken o da ayrıldı. Alexmiş adı ve bizim özel oda servisimizmiş. Onu görünce ikimiz de gülmeye başladık Pelinle ve acaba hiç çıkmasak mı dışarı dedik. Sonra o da bize yardımcı oldu. Restoran, bar, masaj salonu ve klüpler hakkında bilgi verdi. Pelinden çok ben içine düşmüştüm Alex’in aslında ama dışarıyı da çok merak ettiğimiz için yolladık onu. İkimiz de soyunduk sonra. İç temizliğimi yaptım iyice. Kremledim vücüdumu. Pelin de banyoya girdi ve tekneden kalan son izleri ( Leo’nun dölleri ) temizledi içinden. Hazır gibiydik. Ufak plaj çantasına güneş kremi, jel, prezervatif koyduk. Odada herşey vardı zaten. Yaklaşık 20 çeşit prezervatif vardı. Tırtıklı, geciktiricili, extra büyük vs. Sex oyuncakları da vardı. Kıçımı bir daha kontrol etti Pelin sonra. Kaptandan sonra açılmış, biraz morarmıştı ama iyi durumda gözüküyordu gene. Kremleyip yumuşattıktan sonra bir öpücük kondurdu.
Elinden tuttum karımı ve elimizde 2 plaj havlusu, ufak çanta ile çıktık odadan çırılçıplak. Ne olur ne olmaz diye broşürü de almıştım yanıma.
Plaj yolunda önümüzde 45 yaşlarında bir çift yürüyordu. İkisinde de mavi bileklik vardı. Hemen baktım broşüre. Bu ikisinin de hetero olduğunu ve ayrı olarak takılmak istediklerini gösteriyordu. Plaj taşlıktı. Minderler ve şemsiyeler güzel bir şekilde yerleştirilmişti. Çok yakın değil ama görülebilecek kadar yakın. Şemsiyenin altında ki ufak bir kutuda prezervatif ve kayganlaştırıcılar vardı. Biz uzanırken yanımızdan 50 yaşlarında biri geçti. Kırmızı bir bilekliği vardı. Her yola açık olduğu anlamına geliyodu bu. Ufak ama kalınca siki önünde sallanıyordu. Bize gülümseyerek selam verip devam etti yoluna. Henüz sabahın erken saatlerinde boştu plaj. Alex yanımıza geldi bir süre sonra. İçecek birşeyler getirmişti. Siki muazzam görünüyordu ve çok sempatik, güleryüzlüydü. Genelde olgun kişilerin olduğunu, çok sıkılmamazı, istemediğimizi zaten onların da anlayacağını anlatıyordu bize. Ayrıca otelin Dungeon bölümünden ve BDSM’lerden uzak durmamızı da söyledi. Fransızdı Alex. Biraz yanımızda kalmasını rica ettim. Hemen uzandı yanımıza o da. Biraz ona hayatımızdan bahsettik. Nasıl baskı altında olduğumuzu, bu tatili nasıl beklediğimizi falan anlattık. Kaptanı tanıyormuş o da. Müdürün tokmakçısı olduğunu anlattı biraz üstü kapalı bir şekilde. İkimizi de nasıl siktiğini anlatırken güldük bayaa. Konuştukça gevşiyor, etrafı izleyerek eğleniyorduk. 1 saate kadar plaj da dolmaya başlamıştı. Hatta ufak ufak hareketlenmeler de başlamıştı. Poli de oralardaydı ve biraz uzağımıza biriyle sevişiyordu. Bir kadın olduğunu fark ettik. Pelin’in eli Alex’in göğüslerinde dolaşıyordu yavaş yavaş. Odaya mı gitsek yaa falan demeye başlamıştı gülerek. Alex ne gerek var ki derken öpmeye başladı dudaklarını. Hiç öyle saldırma yoktu. Gayet kibar ve ölçülüydü. Pelin’in böyle bir koca hak ettiğini düşünmeye başlamıştım. Siki de sertleşiyordu yavaş yavaş onu öpüp okşamaya başlarken. Bir süre sonra durdu. Bize gülerek “ ben her zaman emrinizdeyim ama bence otelde kalanlarla eğlenirseniz daha iyi olur, yanımızdaki çifti tanıyorum. Çok açık fikirli, neşeli insanlardır mesela. Ayrıca şu yaklaşan tekne plaja dışarıdan da misafir getiriyor ve eminim ki sizi isteyecek bir sürü insan taşıyordur. Lütfen keyfinize bakın. Ben buralardayım hep “ deyip kalkarak gitti. Biraz bozulmuştuk aslında ama sonra konuşurken onun haklı olduğuna karar verdik. O hep vardı sonuçta. Bakalım bu otel bize neler getirecekti ?
Saat 12’ye doğru plaj dolmuştu iyice. Ve dışarıdan bir tekne gelip 10 kişiyi getirmişti plaja. Dışarıdan gelen 30 yaşlarında sakallı, esmer, kel bir adam hemen yanımıza uzanmıştı. Pelin’in hoşuna gitmişti. Ben de hoşlanmıştım ama ama bilekliğini göremediğim için tedirgindim biraz. Pelinle de anlaşmıştık bir konuda. Beraber istiyorduk ne olacaksa. Bir adam olabilirdi, 2 hatta 3 kişi de olabilirdi ama birbirimizi görecektik ve beraber sevişecektik. Pelin çok hevesliydi ve herşeyi denemek istiyordu. Bir kadınla bile yapabileceğini söylüyordu. Karı koca birbirimizi yanyana aynı adama siktirdikten sonra artık kafamızda hiçbir sınır kalmamıştı zaten. Eh bu konuyu çözdükten sonrası kolaydı.
– Aşkım fark ettin mi tekneden de çıplak indi herkes. Orada da mı yasak acaba ya.
– Ay Burak ben anlamadım valla. Şuna bak çatır çatır sikişmeye başladılar herkesin ortasında. Off canım çekti ya. Bence teknede bile başlıyorlardır ufaktan.
– Sorayım mı şu adama. Baksana nasıl dikelmeye başladı siki. 2 saattir seni kesiyor zaten
– Hihihihi evet ya. Bence benden çok seni kesiyor ama. Ayarlasana o adamı hadi. Bakalım ne tepki verecek sana
– Burada mı yapacağız ?
– Ne varmış ki herkes tuttuğunu götürüyor zaten baksana
Haklıydı. Az önce Alex’in bahsettiği çift bir erkeği aralarına almış, büyük bir arzuyla sevişiyorlardı. Hemen önümüzde 45 yaşlarında 2 çift karılarını değiştirmişlerdi bile. bu kadar boş durunca biri gelirdi mutlaka yanımızda. İlk hamleyi bizim yapmamız daha iyiydi belki.
Adama yaklaşıp merhaba dedim hemen. O da dönüp merhaba dedi gülümseyerek. Az önce merak ettiğimiz şeyi sordum ona. Hayır, tekneye çıplak binmiyorlarmış ama yaklaştıkça herkes soyunmaya başlıyormuş zaten. Ve evet teknede de yapan kişiler oluyormuş. İyice yaklaşmıştık birbirimize. Hemen kalkıp yanımıza geldi o da. Hımm bilekliği kırmızıydı. Ama üstünde 2 tane gümüş toka vardı. Anlamamıştım bunu. Bir bira verdim ona da sorarken. Otelin de devamlı müşterilerdenmiş normalde. İşleri dolayısıyla ve yer olmadığı için günübirlik gelmiş sadece. O yüzden bu bileklik ile bazı imkanlardan yararlanabiliyormuş. Tanıştık hemen. Jordan yahudi ve bisexuelmiş. Genelde İngilterede olurmuş ama çok geziyormuş işi dolayısıyla. Bizim Türk olduğumuzu duyunca şaşırdı biraz. Biz de ona anlattık kendimizi biraz. Sohbetin nereye gittiği belli olmaya başlamıştı. Pelin zaten sokulmuştu ona iyice ama Jordan’ın gözü bendeydi sanki. Konuşurken sürekli yüzüme, hatta dudaklarıma bakıyordu. Biraz doğruldu ve çok rahat bir şekilde, sanki işlerden konuşuyormuş gibi tamamen pasif olup olmadığımı sordu. Pelin kıkırdamaktan kendini alamamıştı bunu duyunca. Ben biraz sitemli baktım ona ve sorusunu cevapladım. O da Peline dönüp kocan çok tatlı, öpebilir miyim deyince önce ikimiz sonra hepimiz bastık kahkahayı. Ama o ciddiydi bayaa ve yapıştı dudaklarıma birden. Mmmm muhteşem öpüşüyordu. Kaptanın zedelercesine ısırmalarından sonra çok daha iyi gelmişti bu. Uzunca bir öptü beni. Sonra bir daha, sonunda dayanamadık ve mindere uzandık öpüşürken. Elleri okşuyordu her yerimi. Siki kalkmaya başlamıştı. Pelin’e döndü ve beni kocan için hazırlar mısın hayatım dedi çapkınca. Pelin uzandığı yerden başını Jordan’ın bacaklarının arasına koydu ve biz öpüşürken onu yalamaya başladı. “ ohhh çok güzel Pelin “ derken iyice üstüme çıkmaya başladı. Kulağıma eğilip “ karın fena değil ama bence sen çok daha güzel yaparsın bunu” derken eli kalçalarımın arasına girmiş ve hafifçe parmağını sokmuştu. Sarıldım ona iyice. Biraz başımı çevirdiğimde bizi seyreden iki kişiyi gördüm. Öbür tarafta da yaşlıca bir çift bize bakıyordu.
O an ki durumumuz bizi adeta plajın gözde çifti yapmıştı. Kocası bir adamın altındayken, karısı da adamın sikini iyice kaldırıyordu. Adam ne zaman sokacak diye merakla bakıyorlardı bize. Rahatsız olmuştum biraz. Jordan’a da söyledim bunu. “ İşin zevki burada. Bırak bana kendini hadi. 2 saate kadar zaten burası iyice ısınır. Bırak da ilk ateşi biz yakalım “ derken parmağını iyice soktu içime. Ohhhhhhh inlemekten alamamıştım kendimi. Ters çevirdi beni yüzüstü yatarken deliğimi yalamaya başladı. 2 dudak hissediyordum deliğimde. Anlaşılan Pelin’de yardımcı oluyordu ona kocasını hazırlamak için. Dili içime girip çıktıkça inlemeye başlamıştım. Yattığım yerden görebildiğim kadarıyla haklıydı çok. Bir hayli insan sikişmeye başlamıştı çoktan. Kaldırdım kalçalarımı. İyice ağzına yasladım. Köpek gibi doyumsuzca yalıyordu. Belimden tutup kaldırdı hafif dizlerimin üstünde. Pelin ona kayganlaştırıcıyı ve prezervatifi uzattı. Öpüşmelerini duyabiliyordum arkamda. Deliğimin üstünde hissettim o an. Tam sertleşmiş olarak görememiştim sikini. Ama sanki çok büyük birşey değildi. Kremlediği parmağını sokup çıkardıktan sonra birden girmeye başladı içime. Yavaş yavaş sokarken durdu ve aniden kökleyiverdi ve ben de bastım çığlığı. Ohhh hızlı hızlı sikiyordu götümü. Yaklaşık 80 kişinin ortasında siktiriyordum kendimi inleye inleye. Gözlerimi kapamak zorunda kaldım biraz. Zaten aldığım zevkten dolayı da bunu yapmak işime gelmişti. Ohhhhhhhhh çok güzel sikiyordu ama bu adam. İçimde zevk aldığım noktaları çok iyi biliyor ve sürekli oraya bastırıyordu sikini. Üzerime uzandı iyice. Köküne kadar girip çıkıyordu. İnlemeye başlamıştı o da. Soktu birden hepsini ve bekledi. Sanki biri elektrik vermişti. Öylesine titredim zevkten ve bir daha çıkartıp sokarken boşalmaya başladım yattığım yerde. İyice gömmüştü içime boşalmamı beklerken. “ Ohhhh aslında ağzına patlamak isterdim ama çok alışık değilsiniz siz sanırım. Umarım gene görüşürüz sizinle “ derken boşalmaya başladı içime. Prezervatife rağmen döllerini hissediyordum. Çıktı bir süre sonra beni öyle bırakıp. Son bir öpücük aldı ve minderine geçti uzanarak.
Kendime gelmem uzun sürmüştü biraz. Doğrulduğumda Pelin’i gördüm. Çok uzaklaşmamıştı. Denize girmek istemişti sanırım ama orada birine denk gelmişti o da. 40 yaşlarında biriyle vahşice öpüşüyordu. Sonra biri daha geldi yanlarına. O da sarıldı ve onunla da öpüşmeye başladı. İki adamın da siki direk gibiydi önünde. Buldukları ilk boş mindere yatırdılar karımı ve biri sikerken öbürü de ağzına vemeye başladı. Jordana baktım o sırada ama yoktu. Uzandım öylece mindere ve Pelin’i izlemeye başladım. Hemen arkamdaki minderden bir çığlık sesi geldi. Yavaşça başımı çevirdiğimde göbekli 50-0 yaşlarında kır saçlı bir zencinin bir kadını götünden siktiğini gördüm. Pelin de inliyordu 2 adamın kollarında. Gerçekten çok ateşliydi. İki adamı da idare ediyordu aynı anda ve ikisinin de işini çabucak bitireceğe benziyordu. Gerçekten de bir süre sonra biri ağzına boşalmıştı bile. öbür adam da içinden çıkmış ve ağzına sokmuştu. Yanıma geldiğinde dudaklarından boynuna kadar akıyordu döller. Hemen öpüşmeye başladık. Müzik sesi de iyice yükselmeye başlarken plajda da inlemeler artıyordu. Yanyana uzandık ve birbirimize baktık gülümseyerek.
Daha 1 sene olmamıştı ki Pelin ağlayarak artık dayanamadığını ve sex istediğini anlatıyordu bana. Sırf bugün 3 kişi sikmişti onu ama. Bunu hatırlattığımda güldü o da.
( gelecek bölüm: Karımla Delirmeceler )